Ahmet POLAT

Yeni Malatyaspor, pazar günü Konya Anadolu Selçukluspor'u 2-0 yenmesine yendi ama o sürede de neler neler çekti.

İlk iki haftada olduğu gibi Anadolu Selçukluspor maçında da golü erken bulan takım, kazanma duygusu çok fazla olduğu için hem istediklerini tam yapamadı hem de hakemin acemi düdüklerine maruz kaldı.

Maçın ilk dakikalarından itibaren Yeni Malatyasporlu futbolcular üzerinde etki kurmaya çalışan Bayram Başkan'ın haksız kararlarına tribünlerde sessiz kalmadı. İki takımdan 14 oyuncuya sarı kartını gösteren ve Ali Sakal'ı çift sarıdan oyundan ihraç eden hakemin tutumu az kalsın Yeni Malatyaspor’a pahalıya patlayacaktı.

Geçen sezonlarda da Merkez Hakem Kurulu (MHK) böylesine acemi hakemleri, Malatyaspor'un başına dert etmişti. Ama Allah'tan Anadolu Selçukluspor maçında bu durum ters tepki yapmadı. Bu duruma rağmen Yeni Malatyaspor, sadece Anadolu Selçukluspor'u mağlup etmedi, hakemi de yendi.

Maç içerisine dönecek olursak, Yeni Malatyaspor geçen haftaya göre rakibi karşısında çok fazla etkili olmadı. Tabi bunda hakemin de etkisi sayılabilir. İlk üç haftadaki ilk 11'i bozmayan Mustafa Uğur’un kafasındaki sistemi yavaş yavaş oturttuğunu da görmüş olduk.

Tavşanlı Linyitspor maçının her alanında etkili olan futbolcuların o tempodan uzak kalması belki normal karşılanır ama Mustafa Uğur'un bazı oyuncular üzerinde çok ısrar etmesi normal karşılanmadı. Oyuncu değişikliklerine baktığımız zaman hepsi isabetli ve yerindeydi. Sadece bunu zaman olarak yerinde gerçekleştirmedi. Hüseyin Kar'ın oyuna daha erken girmesi belki de Yeni Malatyaspor'u oyunsal anlamda daha da rahatlatacaktı.

Şimdi 3’te 3 yapmış bir takımı eleştirmek bana göre aptallık olur. Galip gelen bir takımı bozmak ise doğaya haykırı olur. Bu noktada Mustafa Uğur’u, Futbolcuları ve Yönetimi tebrik eder, başarılarının devamını canı gönülden dilerim.

Gel gelelim Eren Görür Meselesine;

Eren ile ilgili düşüncelerimi yazmadan şunu da belirteyim ki ben burada Eren’in avukatlığını yapmıyorum.

Düşünün ki bir futbolcu iki sene boyunca 62 maç oynamış ve 23 gol kaydetmiş. Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmış. Bazı maçlarda forvet oynamış, bazı maçlarda da sağda görev almış. Hiçbir zaman o formayı giymekten de şikayet etmemiş. (Burada aldığı paranın çok daha fazlası teklif edilmesine rağmen)

Geride kalan 2 senede gelen bütün teknik adamlar forvet oyuncusunu inatla sağda oynattı. Eren’in bağıra bağıra ve forvetim demesine rağmen. İnşallah Eren konusunu bu sene çok fazla konuşmayız diye düşünüyordum ama Mustafa hoca takıma geldi, eline neşteri aldı ve Eren’i tamamıyla kesti.

Olmadı Mustafa Hocam!

Mustafa Uğur’un geldiği günden bu yana Eren ile hiç ilgilenmemesi düşündürücü. Tabi burada Mustafa hocanın çıkardığı 11’e her zaman saygı duymak gerekir. Sonuçta başarıda da başarısızlıkta da tek sorumlu olan kişi Mustafa Uğur. Bu yazıyı yazarken de Eren, illa ilk 11’de oynasın demiyorum. Ama bu oyuncuyu kaybetmek yerine kazanmak gerekiyor.

Eren, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bu durumdan rahatsız olduğunu açıkça belli etmişti, “Duygularımı çok fazla saklayabilen bir yapıda değilim” diyerek. Ve nitekim Pazartesi günü Facebook sayfasından takımdan ayrıldığını açıklamıştı. Bu durum sonrasında Başkan Adil Gevrek araya girerek krize dur dedi.

Eren Görür demek o kadar dolmuş ki henüz ligin 3.haftasında belki de futbol yaşantısını zora sokacak bir karar almış. Eğer Mustafa hoca Eren’i kadroda düşünmek istemiyorsa, bunu geldiği zaman söyleyecekti. Bu takım ne kadar kusursuz olursa başarıda o kadar kolay gelir.

Kimse kusura bakmasın ama Yeni Malatyaspor hiç kimsenin tapulu malı değil. Bu Mustafa Uğur içinde geçerli, Eren Görür içinde geçerli. Bu takımın düzenini kimsenin bozmaya hakkı yok!