Yeni Malatyaspor, kendi saha ve seyircisi önünde karşılaştığı Tarsus İdmanyurduspor’u güçte olsa mağlup etmeyi başardı. Sekiz günde 3 maça çıkan Yeni Malatyaspor, 2 galibiyet ve 1 mağlubiyet alarak, bay haftasına ligin lideri Pendikspor’un 2 puan gerisinde girdi.
Anadolu Selçukluspor müsabakasından sonra Yeni Malatyaspor teknik direktörü Mustafa Uğur, ‘’ bize direnç gösteren takımlara karşı, benim de A-B-C planlarım olacak ‘’ demişti. Tokatspor deplasmanın da direnç ile karşılaşmayan sarı-kırmızılılar müsabakayı çok rahat kazanmışlardı. Kartalspor müsabakasında yine direnç ile karşılaşan Yeni Malatyaspor, bu direnci kıramayarak sahada 2 puanı bıraktı. Turgutluspor deplasmanın da kaybedilen 3 puan sonrası, benim gibi tüm futbol kamuoyunun merakı, teknik adam Mustafa Uğur’un A-B-C planlarıydı. 1461 Trabzonspor müsabakasının ikinci yarısında sözüm ona teknik adamın B planı devreye girmiş ve müsabakayı galibiyet ile tamamlamıştı. Hafta için de ilk İstanbul deplasmanı olan Ümraniyespor karşılaşmasında rezil olan Yeni Malatyaspor, şampiyonluk yolunda puanları cömertçe harcamaya devam ediyordu. Ve sahasında karşılaştığı son müsabaka olan Tarsus İdmanyurduspor karşısında ölüp ölüp dirilen Yeni Malatyaspor’un son dakikalarda bulduğu tesadüfü gol ile galip gelmesi.
Yeni Malatyaspor’un, oynadığı 9 karşılaşmada 6 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik sonrası, 19 puan toplayarak maç fazlası ile ligin liderinin 2 puan gerisinde kaldı. Bu puantaj tablosu teknik adam Mustafa Uğur’u ziyadesiyle mutlu etmiştir. Çünkü Mustafa Uğur, her müsabakayı 2 puan üzerine muhasebe ediyordu, yani 9x2=18 puan. Bu muhasebe sonunda Yeni Malatyaspor, 34 maç da 68 puan alarak şampiyon olacak demektir. Tabi ki bu muhasebelere saygı duyuyorum ama oynanan futbola ve oyun sistemine, hele hele de 9 maç sonunda Mustafa Uğur’un, henüz görmediğim A-B-C planlarına asla saygı duymuyorum. Bana öyle geliyor ki Mustafa hoca, planlarım var hikayesi ile bizleri kandırıyor.
Oynadığımız 9 müsabakanın sonunda gördüğüm tablo, beni hedefe varma noktasında korkutuyor. Özellikle içerde oynadığımız karşılaşmalarda rakiplerin inanılmaz direnci ve bizim bu dirençleri kıramamamız skoru elde etmemizi zorlaştırıyor.
Yeni Malatyaspor’un şehir takımı olması, bütçesinin ürkütücü olması, teknik adamın kariyeri, futbolcularının tamamının bir üst lig oyuncuları olmaları ve her şeyden önemlisi taraftarlarının büyüklüğü rakiplerini korkutuyor. Bu bağlamda deplasmana gelen takımlar, gücün ötesinde efor sarf ederek böylesi bir takımdan puan veya puanlar almanın gayreti içerisine giriyorlar. Bütün bu etkenler sonrasında rakiplerin değil, Yeni Malatyaspor’un ne yapacağı öne çıkıyor.
Yeni Malatyaspor, oynadığı ilk dört müsabakada oynadığı futbol ve aldığı galibiyetlerle hedefini ilan etmişti. Fakat, özellikle bu 4 müsabakadan sonra takımın ahengi bozularak yerini hedefsiz bir takım görüntüsüne bıraktı. Oynanan futbolun, kapanan ve direnç gösteren takımlara karşı planların devreye girmemesi ileriye yönelik sıkıntıların habercisi olacaktır.
Tarsus İdmanyurduspor takımını gördükten sonra, ligde kötü takım yoktur düşüncesi bende hakim oldu. Mücadele eden, savaşan ve inanan takımlar kazanıyor. İsimlerin ve şöhretlerin para etmediği bu ligde, Yeni Malatyaspor teknik direktörü Mustafa Uğur, biran önce o bahsettiği planlarını devreye koyması gerekir.
Yeni Malatyaspor’u, bekleyen en büyük tehlikelerden biri de İnönü stadyumunun zemini. Kış mevsimin de sahanın halini düşünmek bile istemiyorum. Bu zeminde yaş ortalaması yüksek ve daha da önemlisi fizik olarak hazır olmayan sarı-kırmızılıların rakipleri, sahada artacaktır diye düşünüyorum.
Sonuç olarak Yeni Malatyaspor’un, son 5 müsabaka da sergilediği futbol ve oyun mantalitesi hedefe varma noktasın da yeterli gözükmüyor. Teknik direktör Mustafa Uğur, oyun sisteminde mi değişiklikler yapar veya A-B-C planlarını mı devreye sokar bilemem ama bu büyük bütçenin, bu kaliteli takımın tek patronu kendisidir. Şampiyonluk hedefinin sorumlulukları ve vebali ağırdır.
|