SPOR, ŞİDDETTİR!


Spor küfretmek, kavga etmek, kan dökmektir. Spor, tartışmak, tribünleri yakmak, holiganlık yapmaktır.

 

Türk futbolu “kaybetme duygusunu” geliştirememesiyle birlikte, sporda artan şiddet olayları “Nereye gidiyoruz?” sorusunu akıllara getiriyor.

 

Daha çok futbolda görülen, salon sporlarına hatta tekerlekli sandalye basketboluna kadar yansıyan şiddet; Türk kültürünü, örf ve adetlerini ortaya koyan halk oyunlarında bile kendini iyice hissettirmiş durumda.  Herhangi amatör bir maçta bile çıkması kuvvetle muhtemel olan olaylar, aslında bir süre sonra sıradan bir hal alıyor. Daha da üzücüsü çocukların gözleri önünde uygulanan şiddet, gelecek nesillerin spora bakış açılarını olumsuz yönde etkiliyor.

 

“Spor kültürü” diye bir şey var, hani bizde olmayan. ‘Spor dostluktur, kardeşliktir’ sözüne inat; çıkarabildiğimiz kadar kavga, yapabildiğimiz kadar holiganlık hatta fiili saldırılar gerçekleştiriyoruz. Ve bunu yaparken de, sağlıklı nesiller yetişmesini bekliyoruz.

 

Hani spor yapan kötülükten uzak dururdu, hani spor yapan küfretmez, sporla haşır neşir olanlar saygılı olurdu. Bunu görmedim. Görmek mümkün olacak mı? Bu konuda da haklı endişelerim var. Nitekim Tecdespor-Doğanşehir Belediyespor maçının 84’ncü dakikasında çıkan saha olayları, duyduğum endişeyi bir kat daha artırdı. Malatya 1. Amatör Küme Büyükler Futbol Ligi’nde şampiyonu büyük oranda belirleyecek olan Tecdespor-Doğanşehir Belediyespor maçında istenmeyen olaylar yaşandı. Malatya futbolu bir kez daha şiddet ve tahammülsüzlük ile anıldı.

 

İçimize sindiremediğimiz bir şeyler var. Başarısızlık bizi daha da asabileştiriyor. Hırsımızı bir yerlerden çıkarmak istiyoruz. Artık birbirimizi yemekten vazgeçtik, hakem dövelim aşamasına geldik. Her seferinde bir etap atlıyoruz. Evet, bir anlamda kendimizi geliştiriyoruz. Ne de olsa farklı bir anlayışla futbolda şiddet uyguluyoruz. Kendi içimizde yenemediğimiz ve bitiremediğimiz kini, nefreti bir anlamda bulduğumuz farklı yöntemlerle kusuyoruz.

 

Spor, artık ondan zevk almadığımız zaman anlamını yitirir. Yarım kalan müsabakalar, istenmeyen olaylar ve tartışmalar, kimseye bir fayda sağlamaz. Amatör ruhla bu sporu yapanların bunu çok daha iyi bileceği kanaatindeyim. Sen oynadığın futboldan, ortaya koyduğun oyundan memnun kalacaksın ki, sporu da sevebilesin. Önce kendimizi sonra başkalarını eleştireceğiz. Her zaman suçluyu dışarıda aramak, aciz insanlar gibi bahane üretmeye benzer. Bahanelerin arkasına sığınmaktansa, başarısız olmak daha onurlu bir sporcu duruşu olacaktır. Bu sadece o sporcunun değil bütün toplumun kazancı anlamına geliyor.

  • PAYLAŞ
  • Tweetle
  • İzlenme : 153