Yeni Malatyaspor`un ligde üst üste aldığı 3. galibiyet, Brad Pitt`in oynadığı Kazanma Sanatı filmini akıllara getiriyor.
"Oakland A` beyzbol takımının başındaki isim olan Billy Beane (Brad Pitt) , kısıtlı bir bütçe ile resmen yoktan bir takım var ederek zengin kulüplere meydan okuyor. Fakat bunu yaparken de beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de, Beane inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemeye devam ediyor."
Yeni Malatyaspor, büyük umutlarla başladığı sezona, aldığı istikrarsız sonuçlarla damgasını vurmuş ve teknik direktör değişiklikleri yaşanmıştı.
Bu sezon şampiyonluk hedefiyle yola çıkan ve bu anlamda iyi bir kadro kuran sarı kırmızılı takım, istikrarsız sonuçlarla Play-Off potasının dışında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
İlk teknik direktörlük deneyimini Yeni Malatyaspor`da yaşayan Mert Korkmaz, takımın kötü gidişine çare olamadı. Alınan kötü sonuçlar, Mert Korkmaz`a ilk teknik direktörlük deneyiminde acı bir tecrübe yaşatırken, sarı kırmızılı takımda moraller dibe vuruyordu.
Mert Korkmaz ile yollarını ayıran yönetim, en doğru kararı; takımı 2010-2011 sezonunda Play-Off`a taşıyan Cafer Aydın`ı takımın başına getirmekle aldı. 2010-2011 sezonunda 9`da 9 yaparak, takımı Play-Off`a taşıyan Cafer Aydın, Yeni Malatyaspor`un moralinin dibe vurduğu, şehrin takıma arkasını döndüğü, umutların bittiği bir anda takıma yeniden hayat verdi.
Elinde sihirli değneği olmayan Cafer Aydın, bu takıma kazanmayı öğretti. Tecrübeli teknik adamın, sarı kırmızılı takıma en büyük faydası bu oldu. Haftalardır bir kazanan, bir kaybeden takım artık üst üste kazanmasını öğrendi. Alınan galibiyetler; futbolcuların moralini düzeltirken, takımı yarışın içerisine iyice soktu.
Cafer Hoca "Kazanma Sanatı" filmini izlemiş midir? bilemem ama, Yeni Malatyaspor`un Brad Pitt`i olmayı başardığı yadsınamaz bir gerçek.