NELER DEĞİŞTİ?


 

Şuan bitmiş olan bir amatöre insanların bakış açısını merak ediyorum. Amaç ne? Niyet ne? Düşünce kafalarda soru işaret bence. Takımlar zor şartlarda mücadele ediyor, gençlik kulüpleri zor şartlarda mücadele etmeye çalışıyorlar, servis sorunu var tesis sorunu var, yemek sorunu var, malzeme sorunu var. İşte saymakla bitmiyor ki sorunlar. Kim ne düşünüyor ve bu konuda ne yapıyorlar? Bence hiçbir şey yapılmıyor.

 

  Burada artık spor taban birlikleri masaya yumruğunu vurmalı.  Gençlik İl Spor Müdürlüğü, İl Genel Meclisi, Belediyemiz ve valililiğimiz istişare yapıp zor şartlarda mücadele örneği veren, özellikle gençlik kulüplerimize destek olmalarını cani gönülden isteriz. En azından Belediyemiz, bütün amatör kulüplerimizdeki her takıma belli bir sayı içerisinde paso verse kötü mü olur? Sonuçta buradaki sporcular ihtiyacı olan insanlar.  Öğrencisi var, garibanı var ve olanı var olmayanı var. Sayın Belediye Başkanımızdan bu konuda duyarlılık bekliyoruz. Bu sene özellikle tesis yılı olacak bu konuda artık kulüplerimiz rahatlar diye düşünüyorum.

 

  Artık zengin iş adamlarımızdan sponsorluk yasasından faydalansınlar diye düşünüyorum. Gençlik kulüplerimize maddi anlamda destek versinler, bütün masraflarını karşılasınlar. Vergilerinden zaten düşüyorlar. Bu konuda duyarlı olunursa inanın hiçbir sıkıntı olmaz. Futbolcu daha çok çıkar ve Malatya futbolu bir nebze olsun rahatlar.

 

Gelelim Yeşiltepe’deki tesis olayına; Oradan bütün amatör takımların faydalanması istiyoruz. Gençlik kulüpleri de oradan faydalansın, otobüsten faydalansın yazık günah.

 

Ya malzemelerini kulüplerimiz inanın yıkatmacıda yıkatıyorlar maddi anlamda hep sorun olur işte. Orası takımlarımıza tahsis edilirse sorun bir nebze olsun çözülür diye düşünüyorum.

 

Saha çimlenmesi konusunda da Doğanşehirspor’un bir an önce gerekli desteği görmesini istiyoruz. Artık kim ne yapacaksa yapsın. Tek çim sahası olmayan bu ilçemize bir tane sentetik saha yapılmasını cani gönülden istiyoruz. Oradaki genç yetenekli futbolcuların o sahadan faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Bakıyoruz dışarıdan transfer yapmayan tek takım olan ve sadece kendi çocuğunu oradan yetiştiren ve başarılıda olan Doğanşehirspor’un sahasına kavuşmasını istiyorum. Beraber yola çıktığınız insanları neden yarı yolda bırakıyorsunuz? Burada Ahmet, Mehmet, Fatih, Mahmut, Enes meselesi değil. Bu yapılan yanlışların sahiplenmeme anlamında nerelere kadar gideceğini tahmin edemiyorum. Senin hocanı gönderiyorlar sen ordasın hala ve neyin peşinde olduğunuz ve amacın ne olduğunu bütün spor camiası biliyor. Neden istifa etmedin diye sorduğumuzda aldığımız cevap karşısında şoka uğruyorsun, “Benlik bir şey yok demesi sadece yönetimle arasında sorun olduğunu belirtmesi” kendini dediğimiz gibi bana karışmayan yılan bin yıl yaşasın misali. Daha düne kadar şuan ki kulüp başkanı için bu ne niyetle burada? Amacı ne? Neyin Peşinde? Diyen sen değimliydin? Neler değişti? Yazık günah. Burada futbolcuya da yazık, antrenöre de yazık. Antrenörlüğünde bir duruşu, bir çizgisi olması gerekir. Bir spor ahlakı olması lazımdır diye düşünüyorum. Şimdi 214 tane üyesi olan TÜFAD’a sesleniyorum. Böyle insanları aranızdan ayıklayın yazık günah insanların ailesi ve sevdikleri var. Arkadaşları ve dostları var. Bunları üzmeye hakları yok bence. Bu düzen böyle gitmez arkadaşlığın dostluğun bittiği ve dedikodunun hat safhada olduğu bir yerde birlik beraberliğin ne zamana kadar süreceğini merak ediyorum. İnsanlar menfaati için arkadaşını dostunu satmayacak. Burada şunu görüyoruz; menfaatin ve çıkarın olduğu yerde hocalıkta biter insanlıkta. Satırlarıma Mehmet Akif ERSOY’UN bir sözüyle devam etmek istiyorum.

 

  “İnsanların samimiyetine güvenme menfaatle gelir vecde. ALLAH vaade etmeseydi cenneti ona bile etmezlerdi secde” ne güzel açıklamış Mehmet Akif aranızda ki ilişkiyi. Ben buradan TÜFAD’ sesleniyorum artık biran önce o koltuk sevdasını bırakın antrenörünüze sahip çıkın. Antrenörümün bir tanesi Pınarbaşı’nda halen çimleri suluyor. Yeri orası mı? Onun yeri sahada futbol antrenörlüğüdür. Sen onu sahiplen önce! Bir tanesi kalkıyor, “Vay bu hoca bana sporcunun yanında bağırdı ben bunla yollarımı ayırıyorum” Bu kadar ucuz ve basit olamazlar işte burada gerçek lider, antrenör masaya yumruğunu koyacak yok kardeşim biz bu işe beraber girdik beraber çıkarız demeli. Hocasını harcatmaz. Ama onu demediği gibi halen arkasından ileri geri konuştuğunu ağza alınmayacak cümlelerin çıktığını birebir şahit olduk.

 

Demek ki hakaret eden, gevşek olan yaranıyormuş. Ama şunu herkes bilsin ki zaman her şeyin ilacı bekleyip göreceğiz. Tekrar söylüyorum, TÜFAD başkanımız Sayın Nihat BAYINDIR’dan bugünkü olan olaylar başka zamanda cereyan etmemesi için bir takım önlemler almasını istiyoruz. Saygılarımla…


  • PAYLAŞ